Bugünkü konumuz en sadık dostlarımız köpekler.
Neden bize bu kadar sadıklardır? Neden hep arkamızı kollarlar? Bunun bir açıklaması var mı bilmiyorum.İçgüdüsel olup olmadığını belirsiz ama bence verilen sevgiyi anlıyorlar.Karşılıksız sevgi verirler,her zaman oyuna hazırdırlar,moralimiz bozuk olduğunda etrafımızda dönerler,sözümüzü dinlerler,gönülleri çok kolay alınabilir,kötü bir şey yaptıklarında özür diliyormuş gibi başlarını öne eğerler.Bir köpeğin gözlerine hiç dikkatlice baktınız mı bilmiyorum ama onların gözlerindeki sevgiyi ve bilgeliği görebilirsiniz.Çok duygusal hayvanlardır ve onu sevip,karnını doyuranlara her zaman sevgi ve sadakatla bağlıdırlar.
Köpekler ve insanlar 30 bin yıldır beraber yaşamaktadır. Kedilerle birlikte dünyanın en geniş coğrafyaya yayılan ve en çok beslenilen iki evcil hayvanından biridir. 2001 yılı tahminlerine göre dünyada 400 milyondan fazla köpek vardır.Köpeklerin ve insanların ortak tarihi biraz sislidir, ama görülmez değildir. Köpeklerin yaşamı insanın varoluşu ve tarihiyle öylesine iç içe örtülmüştür ki, bir insanla bir köpeğin ilk kez ne zaman ve nasıl karşılaştığı tam olarak bilinememektedir.İlk insan, kuşkusuz, köpek dostundan en çok avlanmak için yararlanmıştır.Bugün çevremizde görülen köpek cinsleri, belli amaçlar için kullanılmak üzere en mükemmel köpeği yaratabilme çabasının ürünüdür. Sonuçta bütün bu merak ve eğillim, insanoğluyla başka hiçbir hayvan arasında görülmemiş boyutta bir dostluğun kurulmasına yol açtı. İnsanoğlu için ev hayvanları arasında arasında en çok sevilen ve tercih edilen hayvan yüzyıllar boyunca köpek oldu.
Biraz da tüylü dostlarımızı tanıyalım;
Köpeklerin birkaç kelimeyi anladığı doğrudur.Mesela yat,yuvarlan,koş vs. gibi. Kelime dağarcığı inanılmaz seviyelere ulaşabilir ancak bir sınırının olduğu unutulmamalıdır. Birçok köpek sizi anlar ve ne düşündüğünüzü hisseder.Daha siz dile getirmeden sizi anlayıp isteğinizi yerine getirebilir. Ama köpeklerin sizinle iletişim kurması için kelimelerden çok vücut dilinizi kullanmanız onlar için çok daha kolay olacaktır. Sizi daha iyi anlayabilecektir.
Neden sevindiklerinde insanları yaladığını merak ettiniz mi?
Köpekler çevremizde mutlu olduklarını bize göstermek için kuyruklarını sallarlar. Peki yalama? Bizi gerçekten tükürük içinde bırakmak zorundalar mı? Köpekler için sahiplerinin kucağına atlamak ve sahiplerinin tüm yüzünü ve kollarını yalamak, doğal bir içgüdü gibi görünüyor.Köpeklerin sahiplerinin yüzünü yalamasının ana nedeni temizlik içindir. Köpekler kendilerini temizlemek için yalamayı severler. Aynı içgüdüyü sizi temizlemek için de kullanırlar. Köpekler yüzünüzü yalamanın ve sizi temizlemenin, korumadan sonra en önemli görevleri olduğunu düşünürler. Onlara göre sahiplerinin temizliği köpeklerin işidir. Anne yalayarak yavrularına şefkat gösterir. Bu nedenle belki de köpekler ilgi ve sevgilerini göstermek için insan dostlarını yalamaktadır.
Köpeklerin ısırmasından korkan arkadaşlarımız da vardır illaki.Peki sahiplerini ısırırlar mı ya da neden ısırırlar?
Köpeklerin sahiplerini ısırmayacakları kanısı genel olarak yaygındır. Halk arasındaki inanış sahibini ısıran köpekden hayır gelmeyeceğidir. Halbuki ısırmak köpeğin doğal bir davranışıdır ve bunu yeri geldiğinde sahibi dahil herkese karşı kullanır. Nasıl her insan kendini korumak zorunda kaldığı veya çok sinirlendiği zaman karşısındaki insana vurabilirse köpek de aynı eylemi ancak ısırarak yapabilir. Köpek gerçekden sadık bir hayvandır fakat saldırganlık gösteren bir köpek durumuna göre ısıracağı kişinin sahibi olup olmamasına bakamayabilir. Bu durumda da sadık olmamakla suçlanabilir.
Eğer Cynophobia yani köpek korkunuz varsa çevrenizdeki insanların 'Sakin ol bak korkuyu hisseder'
dediklerine tanıklık etmişsinizdir.Köpeklerden korkmayan biri için bunu söylemek oldukça kolaydır, siz ise durduğunuz yerde korkudan ter dökersiniz.Peki bu ne kadar doğru? Köpekler hakikaten kendilerinden korkan ve panikleyen bir insan gördüklerinde, bunu hissederler mi ya da korkunun kokusunu alabilirler mi?İnsanların, hemen hemen tüm duyguları yüzlerinin sağ tarafına yansır. Romantik, sinirli, aç, düşünceli vb. nasıl olursak olalım tüm bu duygu ve düşünceler yüzümüzün sağ tarafına yansır. İşte köpekler de bu alandaki yansımaları takip eder ve tepki verirler. Korktuğumuzda salgılanan adrenalin hormonu sayesinde, korkumuzun kokusunu alıp, atağa geçebiliyorlar.Köpeklerin korkuyu hissettiklerinde bunu bir tehdit olarak algıladıklarına dair kesin kanıtlar yoktur. Esas dikkate alınması gereken şey, sizin köpekten korkmanız değil, köpeğin sizden korkmasıdır. Çünkü köpeği saldırgan olmaya iten şey kendisini tehlikede hissetmesidir, karşısındakinin korkusu, onu tetikleyecek bir dürtü değildir.
Köpekler doğdukları andan itibaren insanlara karşı sevgi duyarlar. Bu şekilde dünyaya gelen tek hayvan türü köpektir.
Bu nedenle siz köpeklere yakınlık göstermeseniz de onlar sizi çoktan benimsemiştir. Yeni aldığınız köpeğiniz sahibi olduğunuzu hissettiği andan itibaren kokunuzu benimsemiştir. Bulunduğu mekanlarda özellikle sizin eşyalarınızın üzerine uyumayı tercih eder. Sizin kokunuz onu rahatlatır.
Aynı insanlar gibi, köpeklerde eğitim alabilir ve becerilerini geliştirebilir. Bu eğitimlerin en zoru K9'dur. K9 köpekleri zor bulunur ve çok pahalıdır.
İnsanlarla binlerce yıldır beraber yaşayan köpeklerin en faydalı oldukları konu herhalde çobanlara yaptıkları yardım ve korumadır.
TARİHE GEÇEN EN SADIK 10 KÖPEK
Hachiko’nun sahibi Tokyo
Üniversitesi’nde çalışan bir profesördü. Hachiko, sahibi ise her gün
trenle giderken onu uğurlar ve akşam her zaman aynı saatte gelerek
sahibini karşılardı. Birgün sahibi beyin kanasından üniversitede vefat
etmesine rağmen Hachiko her gün sahibini İstanyon da beklemeye devam
etti. Kasaba halkı onun bu sadıklığından o kadar etkilendi ki, Hachiko
bütün Japonya’da meşhur oldu. Hachiko hakkında Richard Gere başrolünde
oynadığı bir film bile çekilmiştir. Her gün beklediği noktada onun adına
bir heykel dikildi.
Sahibi Carlo Soriani, Fido’yu
sokak da yaralı bir şekilde bulur ve onu eve götürüp tekrar sağlığına
kavuşmasına yardım eder. Fido sahibiyle müthiş bir bağ kurar ve her
akşam onun işe gittiği otobüs durağında dönmesini bekler. Fido 2 yıl
boyunca aralıksız sahibi durakda dönmesini bekler ve birlikte evlerine
dönerler. Bir gün Soriani’nin çalıştığı fabrika bombalanır ve Soriani
hayatını kaybeder. Fido her zaman olduğu gibi sahibini bekler fakat
sahibi o gün gelmeyince eve döner. Fido 15 yıl boyunca taki ölümüne
kadar her akşam sahibinin dönmesini bekler. Öldükten sonra sahibinin
yanına gömülmüştür.
1966 da düzenlenen FIFA Dünya
Kupası sırasında kupa çalınır. Polisin kupanın nerede olduğuna ve kim
tarafından çalındığı dair en ufak bir fikri yoktur. Collie cinsi köpek
olan Pickles, Londra banliyösünde yol kenarında kupayı gazeteye sarılmış
halde bulur ve ülke çapında büyük bir ün kazanır.
Horatio Nelson Jackson.
otomobille Amerikayı boydan boya dolaşan ilk insandı. Yanına mühendis
arkadaşı Sewall K. Crocker’ı da alarak yola koyulur. Yolculuk sırasında
kendine bir pitbull alan Nelson, köpeği ve arkadaşıyla birlikte kıtayı
dolaşır. Üçlü kısa zamanda büyük üne kavuşurlar.
Dorado
Omar Eduardo Rivera, 11 Eylül
saldırıları sırasında ikiz kulede çalışan kör bir adamdır. Yanında aynı
zaman da rehber köpeği Dorado da bulunmaktadır. Uçak binayı vurduğunda, o
kargaşa arasında binadan çıkamayacağına inanan Eduardo, yaşama şansı
olsun diye köpeğini salıp ona gitmesi emrini verir. Köpek, Eduardonun
dediğini yapar ve ayrılır fakat 10 dakika sonra Eduardo bacağında
tanıdık bir sürtünme hisseder, Dorado, Eduardo’nun iş arkadaşını bularak
ona yardım etmesi için getirmiştir. 1 saat süren bir merdiven inişinden
sonra ikisi de sağ kurtulur. Eduardo hayatını Dorado’ya borçlu olduğunu
her zaman dile getirir.
Capitan Arjantinli Manuel
Guzman’ın Alman kurdu cinsi köpeğidir. Guzman 2006 da vefat ettikten
sonra ailesi Capitan’a bakmaya başlar. Guzman’ın ölümünden bir süre
sonra Capitan kaybolur. Birkaç hafta sonra aile mezarı ziyaret etmeye
gittiklerinde Capitan’ın sahibinin mezarının başında beklediğini
görürler. İlginç olan ise Capitan, Guzman’ın nereye gömüldüğünü hiçbir
zaman görmemiştir. Capitan o kadar mezarlık içerisinde kendi sahibinin
mezarını bularak büyük bir ün kazanmıştır.
Theo
Theo, sahibi ve partneri olan
Onbaşı Liam Taşker ile birlikte Afganistan’da görev yapmaktadır. 2011’de
Taşker görev sırasında öldürülür ve Theo bu durum karşısında çılgına
döner. Theo üsse geri getirildikten birkaç saat sonra nöbet geçirerek
hayatını kaybeder. Doktorlar Theo’nun stres yüzünden öldüğünü belirtir.
Theo daha sonra madalya ile onurlandırılır.
Bobby, Edinburg’da yaşamış ve
sahibinin mezarı başında 1872’de ölene kadar 14 yıl geçirmiş bir
köpektir. Bobby’nin tam ismi sonraları Greyfriars Bobby olarak
değiştirildi; bunun sebebi beklediği mezarlığın isminin Greyfriars Kırk
olmasıydı. Köpek, yerel bölgede o kadar meşhur oldu ki halk onun adına
bir heykel dikti.
Jon Tomlinson, bir deniz
komandosudur. Köpeği Hawkeye ile çok yakın bir bağ kurmuştur. Jon
Afganistan’da görevdeyken, helikopterinin vurulup düşmesi sonucu
hayatını kaybeder. Cenazesine çok büyük bir katılım olur ve buna köpeği
Hawkeye da dahildir. Hawkeye tören ortasında bir anda sahibinin
tabutunun önüne gider ve kendini yere atıp tören boyunca orda öylece
tabuta bakar. Köpekle sahibi arasındaki bu bağa törendeki herkes şahit
olmuştur.
Lao Pan sıradan bir adamdı. Hiç
evlenmemişti ve büyük bir serveti yoktu. Ama sahip olduğu şey köpeğinin
sevgisiydi. 68 yaşında vefat ettiten sonra köpeği mezarı başından
günlerce ayrılmadı. Köpek aç ve susuz sahibinin mezarı başında beklemeye
devam etti.Köylüler durumu fark edince köpeği yemekle uzaklaştırmaya
çalıştılar ama başarılı olamadılar. Çareyi köpeğe her gün yemek ve su
getirip, mezar yanına bir kulübe inşa etmekte buldular.
Kedilerle
birlikte dünyanın en geniş coğrafyaya yayılan ve en çok beslenilen iki
evcil hayvanından biridir. 2001 yılı tahminlerine göre dünyada 400
milyondan fazla köpek vardır. - See more at:
http://www.delinetciler.org/hayvanlarin-yapisi-ozellikleri/155651-kopekler-hakkinda-ilginc-bilgiler.html#sthash.r3mjpYOT.dpufİlk insan, kuşkusuz, köpek dostundan en çok avlanmak için yararlanmıştır.
"Köpek bir çocuğa sadakati ve azmi öğretir; tabi bir de yatmadan önce üç kez kendi etrafında dönmeyi." Robert Benchley
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder