Herkese Merhaba,
Konumuz şimdilik kediler ve onların renkli , sevimli hayatları.
Yüzyıllardır nankör denilen kediler aslında bu sıfatı hiç hak etmezler. Sadece diğer evcil hayvanlara göre daha özgür ve yabanilerdir. Her istediklerinde sevemiyoruz ve kediler her istediğimize itaat etmiyor diye nankör deyip geçmekte bizler için kolay olsa gerek.
Taktir edersiniz ki bi kedinin bi insanı sevmesi biraz zordur. Ama sizi sevdiği zaman ruh halinizi okumak onun için çocuk oyuncağı gibi bir şeydir. Biraz dikkat ettiğimizde biz mutlu ya da üzgünken onunda hareketlerinin değiştiğini çok rahat gözlemleyebiliriz. Sadece evcil kediler değil hepsi böyledir. Mesela caddenin birinde üzgünken bir yere oturduğunuzda kedinin birinin usulca yaklaşıp sizi teselli etmeye çalışması şaşırtmamalıdır.
Şüphesiz uyku bu listenin başında gelir. Günün 16 saatini uyuyarak geçirirler.Evin içerisinde koşuşturarak çok enerji harcayan kediler bu enerjiyi aslında gün içerisinde çok uyumaya borçludurlar. Bir kedi insan uyku süresinin yaklaşık iki katı olan uyku süresinde enerji depolar ve bu enerjiyi kısa bir sürede çok fazla hareket ederek harcarlar.
İkinci olarak yalamayı ele alabiliriz.Özellikle yüzünüzü veya elinizi yalaması.Bir kedi yavrusunun, daha gözleri bile açılmadan önceki ilk anısı,
annesinin kendisini yalaması ve temizlemesidir. Kedilerin bu şekilde
yalanarak taranması bir sevgi ve şevkat gösterisidir. Eğer kediniz
yüzünüzü ya da elinizi yalıyorsa, sizi kendi türünden bir arkadaş
olarak benimsediğinin göstergesidir.
Ve şu sevimli, insana huzur veren mırıldanmaları. Peki ya neden yaparlar bunu? Kedi mırıltısı çağlar
boyu insanları büyülemiştir. Bu ilginç olayın sırrını çözmek için bugüne dek pek çok araştırma yapılmışsa da, kedilerin neden mırıldadığını hala tam olarak bilen yoktur.Tüm evcil kediler ve yabani kedigillerin büyük bir bölümü mırıldama yeteneğiyle doğar. Yavru kedilerden yaşlı kedilere kadar tüm kediler, mutlu olduklarında örneğin, okşandıklarında, yemeklerini beklerken ya da sıcak, rahat bir yatakta kıvrılmış yatarken mırıldarlar.
Sevimli hareket demişken şu kafasını sizin kafasına toslaması ne demek diye merak edenleriniz olmuştur belki. Kediniz size olan düşkünlüğünü ve sevgisini göstermek için durduk yere
gelip size kafasıını toslar. Kediniz sizi kafa toslamaya layık görüyorsa onun 1
numaralı adamısınız demektir, sizi kankası seçmiştir.Bazen kediler bunu
birbirlerine de yapar. Bu bir tür sohbet şeklidir.
Şimdi tarihe adını yazdırmış kedilerden bahsedelim.
Klon kedi 2001'de Teksas Üniversitesi'nde klonlamayla dünyaya gelen "Carbon Copy" adlı kedi.
Biyonik kedi 2010'da Oscar adlı kedi, ilk protez ayak takılan kedi olmuştu.
Yörünge kedisi 1963'te Felicette uzaya giden ilk kedi oldu. 13 kedi arasından seçilen Felicette, Fransız Veronik AG 1 roketiyle uzaya gönderildi. Beynindeki aktivitiler ölçülecekti. Ancak roketten ayrılan kapsül 100 mil yükseklikteyken düşüşe geçti. Paraşütü açılan kapsülden kedi Felicette canlı çıktı.
Karanlıkta parlayan kedi Bilim adamları 2011'de bir kediyi genetik olarak modifiye ederek karanlıkta neon ışığı gibi parlamasını sağlamıştı. Aslında bu çalışma HIV virüsüne karşı yapılan çalışmaların bir parçasıydı.
1949-1964 yılları arasında Britanya
Pasaport Dairesi’nde çalışan Peter isimli kedi kadrolu personel
arasındaydı ve yılda 6.5 sterling ücret alıyordu.
1950 yılında dağcıları izleyen İsviçreli bir kedi dağcılarla birlikte Alplerin zirvesine (4.478 metre) çıkmıştır.
Şüphesiz ki kediler bu dünyanın en şirin yaratıklarından başta gelir.Ve son olarak kedileri anlatan en iyi sözle bitirmek istiyorum ;
Derler ki, köpeklere yemek verildiğinde köpekler şöyle düşünür; “Bu insan bana yemek veriyor, demek ki o benim tanrımdır.” Ama aynı şekilde kedilere yemek verildiğinde ise, kediler o an şunu düşünürler; ”Bu insan bana hizmet ediyor, demek ki ben onun tanrısıyım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder